Ne İzledim #4 "Aşkımızın Meyvesi Aytek Tadında Filmler"

elamoselegent


Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin bu hayatta.

Arkadaş, bundan 3 sene evvel ben sinemayı bir sanat dalı olarak tanıdım. O 3 sene içerisinde de bütün coğrafyalardan elimden geldiğince "7.sanat"a uygun filmler izlemeye çalıştım. Filmlerin alt metni üzerine kafa patlattım, en ufak detaydan saptamalar yaptım. Goddard'la da bir sene evvel tanıştım: Breathless ki sanıyorum Goddard'ın en popüler ve genelin bildiği filmidir. "directors like wkw" aramalarım, "movies like chungking express" obsesifliğimle Goddard'a dair ipin ucu geldi, hala yüce auteur'ün tüm filmografisini bitirememiş ve klasikler çevresinde kendime bir izleyici gözü edinmiş olsamda, akabinde Truffaut, Bergman, Fellini, yeni dalgalar, dışavurumcular, içeatanlar derken, ben bu yaz için kendime babalar gibi liste yapmıştım izlenecek yönetmenler diye ki, ileride bir film çekmeyi de düşünüyorum hani. Olmadı, beynim almadı. Nisan-Haziran arası 4 senenin matematik müfredatında uzmanlaşmanın getirdiği bir beyin ağırlaşması yaşıyorum. 720p adlı film sitesine girip gelsin pop-cornlar gitsin mean girlsler modundayım. Tabii geçtiğimiz hafta bir süre dayanamadım ve gidip Celal Tan ve Ailesinin Acıklı Hikayesi (Onur Ünlü'den tam olarak izleyemediğim yegane film.)'ni açtım ancak Köksal Engür ile Selçuk Yöntem'in filmin ilk dakikalarındaki diyaloglarında tıkandım devamı gelemedi.

Bu beyin hafifletme operasyonuna direnmemi sağlayan bağımsız romcomlardır bu da biline.

Juno 

İki sene evvel ilk bir saatini izleyip sebepsiz yere yarım bıraktığım filmdir. Juno, zati, çoktan rüştünü ispatlamış, kült olmuş bir film. Soundtrackleri nazarımda filme en büyük puanı getiren nedendir. İzleyin, güzel bir gençlik filmi.

Nick and Norah's Infinite Playlist

Michael Cera usulü film. 2 Broke Girls'ten Max olarak görmeye alıştığımız leydiyi, Cera ile birlikte bağımsız bir filmde görmek zatı alimce değişik bir deneyim oldu. Oyunculuklar güzel, müzikler harika, göndermeler / referanslar çok hoş, herhangi bir gençlik filmi ile Wristcutters arası gidip gelen, tam yerini oturtamamış, Scott ve Juno'dan çok daha ağır bir tempoyla ilerleyen, hoş film. Ama gözü yakalayan çok fazla detay olduğunu da söyleyemeyeceğim Electric Lady.

Ted / Ted 2

Efenim yine zamanının bir hayli popüler filmi. Daha yeni izlemeye nail oldum ve izlediklerim içerisinden de en yaratıcı - komik bulduğum film oldu. Bongunu tutuşuna, o masum bakışlarına hghjgjdshs Konuşan, edepsiz, keş bir oyuncak ayının  aynı dinamikler üzerine kurulmuş, nispeten ikincisi daha çok güldüren tatliş 2 filmlik serisi.

Kick-Ass

Çizgi roman uyarlaması, hayli kült, eğlenceli ve bir nebze tüm geeklerin ruhunu okşayan film. Komedi ve dramı romantizm ile tam ölçüsüyle harmanlamışlar. Bir küçük yiğidin (bkz: ergenin) büyük bir süper kahraman olmaya baş koymasının anlatıldığı film, şu liste içerisinde izleyin diye direteceğim (bkz: Juno hariç) yegane alın teridir biline. Ayrıca, ufak bir spoilerımsı, Hit-Girl'ün kötü adamların binasına küçük bir kız çocuğu kıyafetiyle girip hepsini doğradığı sahnelerde Kill Bill referansı gören bir ben miyim? 

Not: Bakın sevgili okuyucularım. Ben, Chloe Moretz'e katlanamıyorum. Çünkü ne zaman izlemek için can attığım bir film olsa, filmin mutlaka bir yerinden fırlayıp, gereksiz Ha Ji Won'umsu mimikleri, kanımca ifrit eden ses tonuyla, bütün zevkimi kaçırır. Heyecanımı işkenceye döndürür.  Bunun doruk noktasına çıktığı filmler: Hugo, Neigbors 2 Ortalama rahatsız edicilik seviyesine sahip olduğu film: 500 Days of Summer ve aksine insana kendini sevdiren yegane film! KICK - ASS! Şok edici bir şey oldu bu benim için. Artık 2. filmde değişir mi, bilemiyorum.

The F Word

Bizim toprakların yiğidi ( :3) Elia Kazan'ın torunun başrolü Daniel ile paylaştığı, bağımsız ve harika romantik komedidir. Kıyaslamam gerekirse The First Time'dan bir tık aşağı Two Night Stand'dan bir tık yukarı. Hoş soundtrackler, Daniel'ın göz doldurucu bulduğum performansı, senaryodaki boşlukların üzerinden kolayca gelmiş olmaları, replikler adına izlenecek taaam bir popcorn film. Kesinlikle tavsiyemdir.

Bu arada, izlediğim diğer filmler; Warm Bodies (Aslında ilk 1 saati. Skins'in Tony'si var deyu bir bakayım dedim ama filmde plaklardan gayrı güzel bir şey bulamadım.), Knocked Up (Bir Seth Rogen klasiği. Rom-com tadında com'u ağır basan güzel film.) Stuck In Love (romantik film olsa duramazsın, dramdır o dram. Romans beklentisiyle izlemeyin. Güzel bir film. Hoş bir film. Ne azı ne fazlası. Beklentiniz de olmasın izlemeden evvel ki zevk alın.)