Fish Story *Bildiğiniz Kıyametlerden Değil* - Küçük Filozof'un Kocaman Eleştirileri 85



Bu kuşağa ulaşma şansımızı kaybettik çünkü şarkı bu zamana ait değil.



O kadar uzun zamandır (3 aydır kkk) geç saatlere kadar dizi-film izleyemedim ki, özlemişim resmen. :')

Filmi Mikal Zia unnim sayesinde gördüm ki o olmasa böyle harika filmleri bulma ihtimalim gerçekten düşecekti sanırsam. :D

Bugün sizlere tanıtacağım film, şuan Crows Zero'yu tahtından edip "En Sevdiğim Eiga" kategorisini hunharca ele geçirmiş bulunmakta. Yine de öyle ahım şahım bir yanı ya da oyuncuları yok. İş senaryoda.

İlk önce teknik bilgileri vereyim, yönetmeni Yoshihiro Nakamura, yapım yılı vizyon yılı 2009.

Yıl 2012. Kıyametin kopmasına sadece 5 saat var. Tokyo sokaklarında canlı namına hiçbir şey kalmamış. 3 kişi dışında...

Yaşlı bir adam Tokyo sokaklarını arşınlamaktayken bir plak dükkanı gözüne çarpar. Başta boş sanar ama gelen seslerle ufak bir şok geçirip dükkana dalar. Dükkanda 2 kişi vardır. Bu iki kişi, kıyameti, yani dünyaya çarpacak göktaşını Go-Ranger'ların, yani o muhteşem beş kişinin kurtaracağına inanmaktadır.

Eh, konu bu mu peki? Hayır. O yüzden Mikal Zia unniye bir ışınlanıverin~ :D

Gelelim benim görüşlerime... Bana göre film saf bir muazzamlıktı. Öyle çok şaşalı şeylerdense bana duyguyu hissetiren şeyleri sevdiğimden... Fish Story artık "Bak bunu izle!" diye insanların başını yiyeceğim bir numaralı film unvanını kaptı.

Bir şarkı, dünyayı değiştirebilir mi?

Hayır diyenler... YANILDINIZ! Evet, değiştirebilir. O şarkı yazılır, tesadüfen biri tarafından dinlenir, o sırada o "biri" başka biriyle tanışır, evlenirler, çocukları olur, çocukları birilerinin hayatını kurtarır ve kurtardığı o "birilerinden" biri bundan ilham alarak dünyayı kurtarır belki. 

Konuya çok fazla değinmek istemiyorum, çünkü vereceğim en ufak bir spoiler her şeyi batırabilir. :D

 Teknik fikirlerime gelirsek;

Böyle bir senaryoyu yazan o harikulade insana, bu senaryoyu böylesine harika işleyen o yönetmene buradan saygılarımı yolluyorum! Ailecek izliyoruz~kkk

Filme başladığınızda "N'oluyor (lan, be ve bilumum hafif argo isyankar bir biçimde takip edebilir bu kelimeyi)" diyeceksiniz ve çözmek için çabalayacaksınız. Öyle çok zorlanmanıza gerek yok, 4 ana bir yan hikaye olmak üzere o ulu yönetmen sayesinde parçalar birer birer yerine oturtulmuş oluyor. Kafanızda hiçbir soru işareti bırakmayacak bir final eklendiğindeyse... Duygu yoğunluğu hat safhada oluyor. :')

Her bir hikayede, farklı fakat birbirine bağlı hayatlarla tanışıyoruz birer birer. Ve bir başrol yok, tonla var.

Yepyeni bir akımın asıl öncüleri olan, toplumun sığlığı tarafından harcanmış bir grup, tarz.
Bu grup sayesinde kendini bulmuş bir adam.
Bu adam sayesinde birilerini kurtaran bir delikanlı.
Bu delikanlı sayesinde dünyayı kurtaran bir kız.

Kısaca film işlenişi bakımından "Aşk Tesadüfleri Sever"i andırıyor en Türk sinemasından. kkk. Bittiğindeyse, "Ey hayat sen nelere kadirsin?!" dedirtiyor.


İzlemeyenler de, çoook şey kaybediyor haberleri olsun. Söylenecek çok bir şey yok, sadece izleyin.

Yorumlar

  1. Senin bu yazıların bendeki merak içgüdülerimi fazlasıyla kabartmayı nasılda başarıyon bi bilsen:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten mi unni? O.o Ben tekdüze yazdığımı sanırdım. :P Teşekkür ederim :D :D Ama hemen izle bence sende harika bir şey çünkü :D

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar